Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Harezi, CNBC-e Para Ekranı Programı’nda, Karpowership’e bağlı olarak dünya çapında hizmet veren powership yüzer elektrik santrallerini anlattı.
Karadeniz Holding’in, Afrika kıtası ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede ana elektrik tedarikçisi olduğunu vurgulayan Harezi, “Enerjiye ilk girişimiz 1996’da Türkiye’nin enerji sektörünü özelleştirmesiyle oldu. 2007’de ise Powership Yüzer Santraller projesine başladık” dedi.
Zeynep Harezi şunları söyledi:
“Gecikme, maliyet ve koordinasyonsuzluk”
“Türkiye’nin farklı bölgelerinde jeotermal, doğalgaz, sıvı yakıt, güneş gibi birçok kara santrallerimiz mevcut. Türkiye’de iş yapmaktan çok memnunuz fakat 2007’de uluslararası projelere de açılmak istedik. Bunu yapmanın en katma değeri yüksek yolu nedir diye araştırdığımızda bir çok ülkede enerji altyapı projelerinin hep aynı problemleri yaşadığını fark ettik. Projelerdeki gecikmeler, projelerin bir çok farklı paydaşı olduğu için o paydaşlar arasındaki koordinasyonsuzluk, projelerin çok yüksek maliyetli olması gibi sorunlara çözüm olacak bir ürün sunmak isteğiyle yola çıkarak yüzer santraller powership projemizi geliştirdik”
Powership, aslında normal konvansiyonel kara santralinin trafo merkezinden yaşam maline, yakıt deposundan, bütün enerji üretim ekipmanlarına kadar sadece bir iletkenle ülkenin elektrik hattına bağlanacak şekilde bir geminin içerisine inşa ediliyor. Biz gemileri sadece bir kabuk olarak kullandığımız için aslında geminin bir özelliği yok. Geminin tek özelliği inşasının tersanelerde tamamen kontrollü bir şekilde en yüksek vinç kapasitesinde, en yüksek kalitede insan gücüyle beraber üretilmesini ve birkaç gün içinde gerekli ülkeye gönderilmesini sağlıyor.”
“Bir powershipin inşası 18 ile 24 ay sürüyor”
“Bizim 80 tane gemimiz var. Bu 80 geminin 40’ı yüzer santral, diğer yarısı ise LNG taşıyan gemilerimiz, LNG’yi tekrar gaza çeviren gemilerimiz ve yakıt tankerlerimiz. Filomuzda yardımcı destek gemilerimiz; trafo gemisi ve çekici gemisi de bulunuyor. Bir yüzer santralin inşasını her hangi bir Çinli firma ya da Avrupa firması 3-4 sene arasından yaparken biz yaklaşık 18 ay ile 2 sene arasında yapıyoruz.
Bizim bu kadar kısa süreye sığdırmamızın sebebi önümüzdeki 4 yüz, 5 yüz powershipin bütün ekipmanlarını satın almış oluyoruz. Sistership(kız kardeş) gemilerden birkaç tane alıp aynı tasarımı kullandığımızda ve Sedef Tersanesi ve Hatsan Tersanesi başta olmak üzere aynı tersanelerde çalışarak süreci daha da hızlandırmış oluyoruz.
Böylece süreci ve iş gücünü bilerek ve daha da mükemmelleştirerek çok daha hızlı ve kompakt bir şekilde 18 ay gibi kısa bir sürede tamamlayabiliyoruz. Geminin Tuzla’dan veya Yalova’dan ülkeye gidiş seyrinden hemen sonra powership anında devreye giriyor. Birçok Afrika ülkesinde kapasite yüzde 100 oluyor”
“Çok gelişmiş iletim hattı ve şebekesi olan ülkeler için daya uygun”
“Powershiplerin çoğu içten yanmalı, kombine çevrim, çift yakıtlı makinelerden oluşuyor. Genelde termik elektrik üretiminde gaz tribünü ya da motor olmak üzere iki tarz farklı teknoloji seçilebiliyor. Tribünler çok gelişmiş iletim hattı ve şebekesi olan ülkeler ve her zaman beslenebilecek doğal gazın olduğu ülkeler için daha uygun.
Çünkü tribünler şebekedeki en ufak bir sapmada hemen sistem dışı kalıyor veya en ufak bir yük düşümünde hemen iki katı gaz yakmaya başlıyor. Halbuki motorlar çok daha dirençli şebekeleri ayakta tutabiliyor. Frekans, voltaj kontrolü, sıfırdan bütün şebekeyi ayağa kaldırma yeteneğiyle neredeyse akü gibi çalışan bir teknolojiye sahip. Biz de bunu kombine çevrimle verimlilik olarak üst seviyeye taşıyoruz. Aynı zamanda hem doğalgaz hem de sıvı yakıt yakabilen makinelerimizi kullanarak müşterilerimize çok büyük bir fleksibilite veriyoruz.”
“Birçok ülkede binlerce MW üretiyoruz”
“Şu anda dünyada yaklaşık 20 ülkede aktif operasyonumuz var. Latin Amerika’da, Brezilya’dan Dominik Cumhuriyeti’ne kadar ve Avustralya’nın bile dört saat uzağındaki okyanusun tam ortasında Fransız Kolonosi Yeni Kaledonya’nın bulunduğu Ocenia Kıtası’na kadar neredeyse 24 saat dilimini kapsayan bir operasyonumuz var. Bunların dışında Afrika’da, Senegal, Fildişi, Gabon, Gine, Gambia, Sierra Lyon, Sudan, Mozambik ve Gana gibi bir sürü ülkede binlerce MW üretiyoruz.
Ürettiğimiz elektrikte hem bu ülkelerin ulusal güvenliklerinin, hastanelerinin, okullarının bütün şebekelerini bizden aldığı baz yükü elektriğe dayanarak işletiyorlar. Bu yüzden biz bu ülkelerin alt yapısının ana elektrik tedarikçisiyiz. Bu bizim için Türk şirketi olarak çok gurur verici bir şey. Gana elektiriğinin yüzde 30’unu Gine Bissau ise yüzde 100’nü powershipten alıyor.”
“Yenilenebilir projeleri destekliyoruz”
“Biz yenilenebilir projeleri yüzde yüz destekliyoruz ve kendimiz de özellikle güneş ve jeotermalde bir sürü yenilenebilir yatırım yapıyoruz. Tüm gittiğimiz ülkelerde powershipleri güneş santralleriyle desteklemeye çalışıyoruz fakat şöyle bir gerçek var ki Amerika kıtasının tamamını güneş panelleriyle kaplasanız dahi onların elektrik tüketimine yetmiyor. Güneş ve rüzgar santralleri ortalama yüzde 20 emre amadelikle çalışıyor.
100 MW’lik santral kuruyorsunuz ve bir senede ortalama sadece 20 MW alabiliyorsunuz. Bunlar da rüzgarın ne zaman eseceği veya güneşin ne zaman doğacağı şebekeyle uygun bir şekilde olmadığı için şebekelerin frekansını ve voltajını bozuyor. Bunların daha fazla şebekeye girebilmesi için de daha fazla termikle desteklenmesi gerekiyor. Termik denilen şey ise bas tuşa elektriği al teknolojisi ve temiz termik de doğalgaz.
Önümüzdeki 10 sene, 20 sene içerisinde fizyon veya nükleerlerin kolay şekilde kullanılması gibi yeni bir teknoloji çıkana kadar en temiz termik yakıt olan doğalgazı bütün dünyanın geçiş yakıtı olarak kullanması gerekiyor. Bizde bunu desteklemeye çalışıyoruz. Yenilenebilir gerçekten bu dünyanın ihtiyacı olan en ekonomik elektrik üretimidir. Bu yüzden yenilenebilir enerjiye karşı çıkmak söz konusu olmamalı.”
“Dünya çok enterasan bir dönemden geçti”
“Biz ortalama elektrik fiyatını düşürmediğimiz ülkelere gitmiyoruz ve çalıştığımız her ülkede ortalama elektrik fiyatını powershiplerle düşürdüğümüz için orada çalışmaya devam ediyoruz. Bir yakıt şirketi olmadığımız için yakıttan para kazanmıyoruz. Yakıt bizim faturalarımızın sadece yüzde 60 veya 70’ini oluşturuyor. Bir elektrik üretiminde ister istemez, doğalgaz ve sıvı yakıt kullanmak zorundasınız. Şuanda neredeyse sıvı yakıtla doğalgazın fiyatı baş başa gidiyor.
Ancak bunlar arttığında ülkelerin satın alabilme gücü de azalıyor. Çünkü maalesef bir çok ülke bunları dışarıdan tedarik ettiği için Dolar veya Euro rezervlerini yakıt tedariğine harcayıp, hem kendi kurlarını zarara sokuyorlar, hem de satın alabilme imkanları azalıyor. Dünya çok enteresan bir dönemden geçti.
Covid dönemi bütün tedarik zincirlerini zorladı. Ukrayna – Rusya savaşı bütün enerji sektörünü ve maliyetleri zorladı. Şuanda covid öncesi döneme göre enerji sektöründeki üretim fiyatları, bütün hizmetler ve mallarda nerdeyse yüzde 50 fiyat artışı oldu. Bu da maalesef hem tüketiciyi hem de yatırımcıyı zor duruma sokuyor.”
“Batı yardım kanallarını kıstı”
“Batı, gelişmekte olan ülkelere daha açık elle davranırken daha içsel bir duruma döndü ve yaptığı yardım kanallarını kıstı. Şu anda gelişmekte olan ülkeler kendi ayakları üzerinde durma zorunluluğu yaşıyor. Dünyadaki karbon emisyonlarının yüzde 34’ünü Çin, yüzde 17’sini Amerika, sadece yüzde 1.7’sini ise Almanya üretirken gelişmekte olan ülkeler sadece yüzde 0.01, yüzde 0.05 üretiyor. Ulusal finans kuruluşları artık sadece yenilenebilir enerjiye finansman veriyor.
İngiltere, Amerika açık baca kömür yakarak, ucuz elektrikle bütün endüstrilerini kurarak, bütün bu ekonomik gelişimlerini tamamlamışken, şimdi gelişmekte olan ülkelerin sadece yenilebilir projeler yapmasını istiyorlar ama bu mümkün değil. Bu adım adım bir statejisi olması gereken ve dünyanın beraber yürümesi gereken bir yol.
Önce kömürden uzaklaşarak, yüzde 30 daha düşük karbon emisyonunu sıvı yakıtlara, daha sonra sıvı yakıtlardan yüzde 30 daha düşük karbon emisyonu olan doğalgaza ve doğalgazı yenilenebilir enerjilerle akuple etmek gerekiyor. Finans kuruluşları sadece yenilenebilir enerjiye finansman var dediğinde bütün yürümemiz gereken yolu bloke etmiş oluyor.”
“Biz kendi finansmanımızı buluyoruz”
“Biz kendi finansmanımızı kendimiz buluyoruz ve hiçbir ülkeden finansman talep etmiyoruz. Hatta ülkelere vadeli satış yaparak ülkelere biz finansman sağlıyoruz. Başka bir kara santralinin kurulması beş seneyi bulurken biz en fazla üç haftada ülkelerin ihtiyacı olan bütün baz yükünü veriyoruz. Finansman ihtiyacı duymadan sattığımız elektrik karşılığında da para alıyoruz. Bu da ülkelerin müşterilerine sattığı elektrik fiyatından daha düşük bir maliyet olduğu için direkt pozitif nakit akışı olan bir proje haline geliyor.”
“Toplam filo büyüklüğümüz 7 bin MW’nin üstünde”
“Bizim toplam filo büyüklüğümüz 7 bin MW’nin üstünde. Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi 50 binMW. Bu yüzden biz neredeyse Türkiye’deki bütün elektriğin yaklaşık yüzde 15 ile 20’sini dünyanın dört bir yanında devreye sokup çalıştırıyoruz.
Projelerimiz genelde 5 ile 10 sene arasında sürüyor ve biten projenin arkasından yeni powership inşasıyla ülkeye yeni gemi gönderiyoruz ya da biten projeden powership alıp onu başka bir ülkeye göndermek gibi bir iş planımız var. Bizim bütün işimiz 40’ı powership 40’ı destek gemileri olan 80 gemimizin filo yönetiminden oluşuyor.
Şuanda dünyadaki elektrik ihtiyacının geçmişten bugüne kadar yapılmış bütün enerji yatırımlarının önümüzdeki 4 senede 2’ye katlanmasını bekleniyor. Bunun sebebi data harcamalarının çok ciddi bir elektrik ihtiyacı olması. Biz aslında henüz dünyadaki talebe yetişemeyecek kadar küçüğüz ama Türkiye’nin yüzde 20’lik enerjisini dünyanın dört bir yanında çalıştırdığımız için de bir bakımdan çok büyüğüz. Bizim hayalimiz ve hedefimiz en çok ihtiyacı olacak ve en fazla katma değer sağlayacağımız müşterilerde ve ülkelerle çalışmak.